Celâl Fedai okuyor; Prensesleri Geri Çağırın

PRENSESLERİ GERİ ÇAĞIRIN Celâl Fedai Ayşe Şasa Hanımefendi’ye… Bir sırrı bir kahramana bir prenses açıklar ancak Prensesleri geri çağırın. Şu sürülen dem, dem midir yeryüzünde Kahramanları geri çağırın. Sırları geri çağırın Sabrını biriktirmeyi bırakıyor toprak Prensesleri görmedikçe nezaket ülkesinde. Leşleri…

İsmet Özel – Yorgun

YORGUN İsmet Özel Ölüler beni serinliğe yakıştıramaz çünkü hiç kimse çıkmak istemez bu mevsimden dışarı çünkü bitkinliklerini günden saklar ekinler ekinler çocukların en rahat uykuları gece ayakları kokan bir adam gibi gelir eşiklere oturmuş aya doğru çocuklar o serin bereket…

İsmet Özel – Kalk Düğüne Gidelim

Fotoğraf: Yavuz Altınışık (2014 İzmit-Yuvacık) Müzik: The Rains of Castamere Kalk Düğüne Gidelim İsmet Özel Sarardın üzüntüden, üç gün ağladın baktım gözlerine şıçramış halkın gözleri incesin bardakta bir karanfile benzemiyor inceliğin serçeler sekmiyor hayır, dudaklarında ham demirden bir çanakta dövülmüş…

Ahmet Muhip Dıranas – Kar

KAR Ahmet Muhip Dranas Kardır yağan üstümüze geceden, Bir uzun, karanlık bir düşünceden, Ormanın uğultusuyla birlikte Ve dört nala dümdüz bir mavilikte Kar yağıyor üstümüze, inceden. Sesin nerde kaldı, her günkü sesin, Unutulmuş güzel şarkılar için Bu kar gecesinde uzaktan,…

Melih Cevdet Anday – Anı

Anı Melih Cevdet Anday Bir çift güvercin havalansa Yanık yanık koksa karanfil Değil bu anılacak şey değil Apansız geliyor aklıma Neredeyse gün doğacaktı Herkes gibi kalkacaktınız Belki daha uykunuz da vardı Geceniz geliyor aklıma Sevdiğim çiçek adları gibi Sevdiğim sokak…

Yahya Kemal Beyatlı – Endülüs’te Raks

ENDÜLÜS’TE RAKS Yahya Kemal Beyatlı Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı… Şevk akşamında Endülüs üç defa kırmızı… Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir. İspanya neş’esiyle bu akşam bu zildedir. Yelpaze çevrilir gibi birden dönüşleri, İşveyle devriliş, saçılış, örtünüşleri……

Yavuz Altınışık – Ölülerin Arabası

Ölülerin Arabası Yavuz Altınışık 1911’de Münih’te bir dernek kokteylinde Geceymiş, parlamentten bir mavi Çöküvermiş Kandinsky’nin gözüne. Moskova buz tutmuş, Lenin’in kalpağında kar Ölüleri dikine mi ne gömüyorlarmış Paris’te? Üstelik veremden kalıyorken sınıflarda çocuklar. Ekran karıncalanıyormuş rahmi deşilirken tarihin Çağcıl bir…