Yeraltına inelim oğlum karanlık adamlara
Silahlara ve yapış yapış masalarda oturup kalanlara
Elveda.
Alışveriş merkezinden çıkan o çocuk hiç büyümeyecek
Sigara içmeyecek ve fazladan bin yıl yaşamanın
Hakkını vermek için süte yumurta kırmanın
Çiğ bırakacak içindeki her şeyi.
Onu satenlerle büyütüp ipekle boğacaklar
Kör testere gibi dolaştıracaklar damarlarında konforun.
O çocuk o delişmen beyazlığıyla sonsuz
Bin yıl fazladan yaşamanın üzüntüsünü
Kusursuz bir saat gibi işletecek yüzünde durmaksızın
Yeraltına inelim oğlum karanlık odalara
Yalana ve palavradan yaşamanın kahkahasına
Elveda.
Bankamatik altında uyuyan o çocuk hiç büyümeyecek
Tineri kanında eritecek. Sekizinde esrar çekme bilgisi
Onunda orta yaş sendromu ve şakağa düşen ilk ak
Dilinde bir tükürük gibi dünyaya büyüyen küfür
Yirmisinde ihtiyar bilge otuzunda ölüdür
Ve kayıp mezarlarda az yaşamak serüveni
Korkunç bir yük gibi tarihte gömülüdür.
O çocuk bir kahraman gibi her şiirin gizlisi
Duvar yazıları ve banklara kazınan her mısra
Gibi kendi haçını boynunda taşıyanların hıncıyla
Adına şerh düşülmüş bir görüntüdür.
Yeraltına inelim oğlum sessiz yurttaşlar mezarına
Bala ve bal tutmuş parmağını yalayanlara
Elveda.