Âhir
Aziz Mahmut Öncel
“Asiler güruhunu
Rahmetin kurtaracak”
Seyyid Osman Hulusi (k.s)
Binler yıllık bir secdenin sonundaymışız madem
Salavat getirelim hemen salavat getirelim hemen
Binler yıllık bir secdenin
Ardında adem hikmetinde âdem
Salavat getirelim hemen salavat getirelim hemen
Madde 1.
Tüfler ilk belirdiği zaman ve nazlı yanaklar sarardığı zaman “seyyidül kavmi
hadimühüm” unutulmaya yüz tuttuğu zaman narlar çürüdüğü zeytin küflendiği
hurma ezildiği zaman o taş aşındığı beyaza zar atıldığı zaman küller alevlendiği
çarşı pazar alevlendiği dünya alevlendiği zaman Oblomovlar reis Kumarbazlar
bakan olduğu zaman incir reçeli çilek reçeli kayısı reçeli evlerden kalktığı zaman
bir ton balinayla bir kız eşdeğer olduğu zaman motorlar durduğu damarlar
tıkandığı beyinde ülser tespit edildiği zaman yolların tozu erkeklerin atı unuttuğu
zaman yaşama aşkının makyajla porselenleştiği zaman gelinlik fabrikalarının
kapandığı nikah memurlarının webcam kullandığı zaman türkün “i’lây-ı
kelimetullah”ın kadim kitaplarda kaldığı herkesin içinde hesapsız bir mahşer
kaynadığı zaman ben’in kılıflarda dahi saklanmadığı aczin bilinmeden acziyetin
arttığı zaman…
O zaman kapanmayan kapıların
Müjdeci bir kitabın
Göğün ve yerin
Sonsuz Hatırlanan ve Hatırlatanların
Bir narçiçeğinden bir zeytin dalından
Bir hurma bahçesinden
Bir incir yemininden bahis açanların
Aşk kavsini
Muhabbet badesini
Salih bir mecnun izini
Derviş Yunus’un dilini
Ferah bir karpuz dilimi gibi sunanların
Sadrını bir kelimeyle yarıp
Bir kelimeyle yıkayanların
Huşunun huzurun
Veranın ve fakrın
Nazar ber kadem
Huş der-dem ile sahibi olanların
O zaman ferahlık yayacağını unutma
Unutma ey âdem
Mahcubiyet bile o gün
Yakar Er-Rahim karşısında
