Hayriye Ünal -Baba Adı İbrahim

Hayriye Ünal Baba Adı İbrahim   leke bu kıyas yok firar zor her yerde işaretler pejmürde hayatını getirmeden gelme- bak anlatıyorum nasıl geldiğimi -neden buradayım niçin sana konuşuyorum yalnız senin için yazdığımı bu senaryo harfiyen cereyan edecek, korkma –var planım…

Mustafa Muharrem – Sarışın Uyku

Mustafa Muharrem sarışın uyku Ben ağacın kendini ağaç sanmasından ibaretim : Bu, kaplumbağalarla üzümlerin mutsuzluğundan bir tehlike bana . Bu tenha karmaşada –tuhaf- pörsüyorum kuledeki saat geçerken gözlerini zifiri bir oyalama ve dişi bir ısrarla hırkama ters düşüyor dünya şakaklarıma…

Harun Yakarer – Ölmenin Dili

ÖLMENİN DİLİ HarunYakarer dedeme Gemileri yakmış gibi dünya. Uzak sandığın o son, hep yanında yaşadı. Toprağın üstündeki toprak, Mücadeleyle geçtin ölmek için hayatı Koca bir ailede ilk oğlusun ölümün Dünya seni avucunda tutamadı Kıyısında değildin yaşamanın ve ölüm Toprağın diliyle…

Enis Akın – Giyotin Herkesi Keser

Enis Akın – Giyotin Herkesi Keser giyotin herkesi keser giyotin herkesi kesmek için yapıldı giyotinle kesildi boynum arzuyla uzattım kafamı herkesin kafasının koptuğu delikten sonunda dedim “ben de onlar gibi oldum” kafasız tanrıyı biraz önce yarattım yorgunum biraz ayakta sallanıyorum…

Mehmet Erte – Ben, Söylemiyorum, Söyleniyorum

Mehmet Erte Ben, Söylemiyorum, Söyleniyorum Güneş kırışıklar getirir, rüzgâr çatlaklar size. Deniz yaralarınıza iyi gelir. Sokaksız edemezsiniz sabahları. Lalenin taçyapraklarındaki narinlikle seyredersiniz gökyüzünü. Mevsim bir şemsiyedir, kapatıp açarsınız. Güneşi doğuran ve batıran sanki yelkovan kuşlarıdır. Sanki gözleriniz yoktur ve sokaklarda…

Mustafa Muharrem – Güz Haklı

Mustafa Muharrem güz haklı Güneştir o göl gülümser, sakallar uyanırken kendini vurgulamak için çevirdiği topaca hırs olan Tanrı : Kızları kısan kim çaydanlıkta ? Öğleni şüphelendiren en önemli detay bu merak saçlarda . Olsun. Fincan, biraz budala. Fakat ben kirpiklerinden…

Harun Yakarer – Serçelerin Uykusu

Serçelerin Uykusu Harun Yakarer Bir buna inandım, yalandı gerisi Üfleyince dağılan toz gibi masada. Alnıma vuran serinliğin sessiz sahibi İçimde nefesin, adım ölecekler arasında Rakamlardan anlamaz derdini anlatanlar Uykum serçelerin uykusu, uyanıklığım şahan Dilimde şiir denen o uçsuz bucaksız bozkır…